Bi'şey mi bakmıştın? (blog içi arama)

10 Ekim 2009 Cumartesi

İstanbul-Ankara yolculuğu

2 Ekim Cuma günü metro turizm ile Ankaraya geçtim İstanbuldan. Öncelikle, kalkış saati 21.00 olan otobüsün 21.45 civarı bir saatte gelmesi gerçekten dumur etti beni. Aracın arıza yapmış olma, seferin iptal olma olasılığı bir hayli korkuttu beni. Niye derseniz, Bu sabah direksiyon sınavım vardı.

Gelelim aracın kalitesine, dışarıdan gayet güzel gözüküyordu, koltukları v.s rahattı ancak deprem oluyormuş hissi veren sarsıntılar yaşatıyordu yol boyunca. Hostes, güleryüzlü bir bayandı. Açıkçası ondan yana bir şikayetim yok.

Mola yerlerine gelirsek, şimdiye kadarki ikinci metro turizmi kullanışım bu. Ne yazık ki metro turizm mola konusunda da sınıfta kaldı benim açımdan. Nedenini sorarsanız -ki sormasanız da anlatacağım- yemekleri gerçekten kötüydü. Otobüsün kalkacağını hoparlörlerden haber veriyorlar ya hani? Eğer adamın ne dediğini anlayabilirseniz gerçekten yararlı bir durum. Eğer boğuk, cızırtılı hoparlörlerle yaşamıyorsanız işiniz zor. Hee, bu da yetmiyormuş gibi otobüsümüzün kalkacağı da bildirilmedi -evet boğuk hoparlörlerle yaşıyorum- ve dört kişiyi sağda solda aradık resmen.

Otobüse geri dönersek; teknoloji falan diyoruz ya? hani otobüslerde internet kullanımı v.s olaylarına giriliyor? Hadi inteneti geçtim, hala telefon açtırmıyorlar. Bu bir eksi midir? duruma göre değişir.

Şimdi artı ve eksileri yazalım mı? otobüs koltukları rahat, garson güleryüzlü.. Bunlar artıları. Eksilere gelirsek; Otobüs gecikti -5-10 dakika değil 45 dakika bekledim-, otobüs rahat değildi, Mola yerindeki yemekler kötüydü, araçların kalkacağını doğru düzgün anlayamıyordunuz, telefpn ve internet yok.

Sonuç olarak metro sınıfta kaldı -benim için-.

Not: Sınavım gayet iyi geçti bu arada, 90 aldım.

Cesim Adıgüzel, Arzu Adıgüzel, Ersin Adıgüzel, Beşir Demir 'e özel teşekkürlerimi sunuyorum =]

Hiç yorum yok:

Özel Arama