Bi'şey mi bakmıştın? (blog içi arama)

9 Nisan 2011 Cumartesi

Kafamdan geçenler - 3

Yine metrobüste yazıyorum…
Boş zamanları dolu geçirmenin bir yolu belki de benim için yazmak. Aslında hoşuma gitmiyor değil; gitmese yazmazdım, değil mi? İnsan hep boş zamanı olsun istiyor. Ne yazık ki hayat koşuşturmasına o kadar kaptırıyoruz ki kendimizi tüm zamanlarımız dolmuş zannediyoruz. Hatta zaman yetmiyor bize.
Kyle XY isimli bir dizi var, 17 yıl boyunca rahim simulasyonu olan bir tüpte yaşıyor çocuk. Dış dünya ile bağlantısı tamamen kesik. Bir şekilde oradan çıkıyor ve hayatı öğrenmeye başlıyor.
17 yaşında doğuyor.
Çok güzel dersler var dizide, mesela zaman kavramı. Çocuğun aklına takılan sorulardan biri şu; 24 saat var ve bu insanlar tarafından belirlenmiş. Peki insanların kendi kendilerine ürettikleri bu zaman dilimleri nasıl yetmiyor diyordu. Hangi açıdan baktığınıza bağlı olarak mantıklı veya mantıksız gelebiliyor. Ama asıl konu şu ki; gerçekten de çok boş zamanımız var.
Günümün 5-6 saati yollarda geçiyor. Tek yaptığım –çoğunlukla- boş boş oturmak, ayakta durmak, dışarıyı izlemek vesaire. Bu zamanı yolda değil de evde geçirseydim ne değişirdi? Yine meşgul olurdum, bir şey yapacak zamanım olmazdı.
Anlatmaya çalıştığım şey; zaman yaratmak zor değil. Yeter ki isteyin. İsteyince yapılamayacak şey yok derler ya; cidden yok.
Konudan konuya atlıyor gibi duracağım ama maksat bu değil mi? Kafayı boşaltmak. Neyse; dün Bora abi, Can abi ve Baboli ile konuşurken –ki genelde arabalar hakında olur bu konuşmalar- Bugatti Veyron a binmemiz imkansız dedik. Milyarlık araba sonuçta.
Bence imkansız değil. İyi bir yatırım ile belki beş belki on sene, ne kadar sürerse sürsün bu para kazanılabilir.
Yahu senin, benim şu plazaları diken adamlardan ne farkımız var? Söyleyeyim… Onlar kafalarını kullanıp boş zamanlarını değerlendirerek buralara gelmiş insanlar. İddia ediyorum, tekrar, kafanı kullanıp ne istediğini bildin mi başaramayacağın şey yok! Tıpa mı girmek istiyorsun? Otur dersine çalış! Bir işe mi girmek istiyorsun? Bilgilen!
Tabii iş işten geçmeden….

Seviyorum sizi okurlarım. Hepinize mutlu yarınlar…

Hiç yorum yok:

Özel Arama