Bi'şey mi bakmıştın? (blog içi arama)

4 Haziran 2010 Cuma

Yine, yeniden...

Yine metrobüsteyim, yine kucağımda bilgisayar. Sınava yetişmeye çalışıyorum, ki durum pek iç açıcı değil. Sınava yarım saat kala okula bir saat mesafedeyim. Umutlar bütünlemelere kaldı yine…
Hayat çok garip be sevgili okur, vapurlar falan, hani suyun üstünde tonlarca ağırlıktaki gemiler, ruhumuzun üstündeki tonlarca ağırlıktaki yükler, başımızdaki sorumluluklar… Bunlara rağmen ayakta kalınabiliyor ya, “helal olsun!” diyorum o zaman.
Girizgah biraz anlamsız gelmiş olabilir. Ama İstanbul’un suretindeki umutsuz hüznü görüyorum bugün. Buna rağmen ayakta kalmaya çalışan milyonlarca insan. Ve baktığında hepsinin anıları var, tıpkı senin ve benim olduğu gibi. Söylenememiş sözler, bitmemiş işler, kaçırılmış bir öğün…
Kitap gibidir insanlar, okudukça tanırsın, zevk almaya başlarsın. Her insan ayrı bir anı defteri, ayrı bir örnektir hayatımıza. Sayfaları çevirdikçe hüzün, gurur, öfke ve aşkı görürsün. Yaşanmışlığın bıraktığı tüm izler bir bir açığa çıkar.
Bazılarında hüznü görürsün sadece, hayat enerjini emer. Her şeye kötümserdir, tavşanın zıplamasına bile. Mümkün olduğunca çabuk kaçman gerektiğini hissedersin ama yapamazsın. Hüzün zinciriyle bağlamıştır prangaları ayaklarına ve senden yardım ister gözlerine bakarak. Bırakamazsın işte.
Bazılarında gururu görürsün, hoşuna gider belki ama uygun değildir sana bu yaşam tarzı. Hangimiz depremde tek bir can kaybı oldu diye, bir turist kalp krizinden öldü diye intihar edebilir? “Ama bu gurur değil mi?” dedin? Size uygun olmadığını zaten paragrafın ilk cümlesinde söylemiştim.
Bazılarında ise öfkeyi görürsün. Yaşanan bütün acıların bileti kesilmiş ve suçlular belirlenmiştir. İnfaz gününü bekler, en azından o günün geleceğini ümit eder kişi. Kimseye acımaz, hatta kesilen tüm cezaların arkasındadır. Bir gün o ceza kendisine de kesilmeyecekmiş gibi…
Bazen, çok nadir olsa da, aşkı görürsün insanlarda. Ormandaki ağaç yaprakları bile sevdiğini hatırlatır ona. Bu demek değil ki mutludur, seven her zaman mutlu olacak diye bir kural yok. Sevilse de fark etmez. Her şeyinin, yaşamının dahi, ona bağlı olduğunu düşünürsen anlayacaksın ne demek istediğimi…

Burada bitirmek istiyorum. Uykum var, hatalarımı mazur gör lütfen sevgili okur…

Hiç yorum yok:

Özel Arama